"Enter"a basıp içeriğe geçin

Afedersiniz bayım, acaba ben mutlu muyum?

Mutluluğun kaynağı ne olabilir?

Para?
Makam?
Kariyer?

 

Aslında saf ve temiz duygular sizi rahatlatıyorsa doğru yerdesiniz devam edin.
Mutluluk kavramı aslında yaşla ters orantılı ilerler.
Mesela?
Çocukluk çağınızı düşünün…
Fizyolojik ihtiyaçlarınız karşılanıyordu. Anne ve babanız güvenlik ihtiyacınızı karşılıyordu. Onların var olması dahi sizi güvende hissettiriyordu.
Sokağa çıkıp oyun oynamak dünyanın en güzel hissi gibiydi. Bakkaldan aldığınız sakız ve gazoz şimdiki zamanın sanki lüks bir restoranın da pahalı bir yemek gibiydi.
Etraf toz ve toprak ise sorun yapılmaz hatta üzerinde gayet de güzel koşulur ve oynanırdı.

Bu güzel örnekler göz önüne alındığında, şimdi neden mutluluk kavramının bizden uzaklaştığının farkına vardınız mı?
Evet, yaş ilerledikçe ihtiyaçlar artar. Artan ihtiyaç maddiyat ister. Maddiyat sonunda egoyu besler. Beslenen ego ilgi ve ait olma ihtiyacını doğurur. Bunların en sonunda ise tabi ki de karşı cinsle olan birliktelik olgusu meydana gelir.

Tamam anladık her şey çocukluk zamanı gibi olmuyor, peki ne yapmak gerek?
(yazımızın sonunda çok güzel bir aktivite var, merak etme sen yapmak istedikten sonra çok şey var)


İnsanlar doğuştan saldırganlık ve haz alma içgüdüsel davranışları beraberinde getirirler.
                             Mutluluk sizin içinizde bir yerlerde, ve onu bulmak sizin elinizde.


Ölüm her insana negatif çağrışımlar yapar
Kendinizi ÖLDÜRMEYİN!

İçinizde kuytu köşelerde yaşayan çocuğu hiç bir zaman öldürmeyin. Hani her insanın diline dolanan bir cümle vardır “Çocukça bir şey yapasım var” işte bu sizin içinizde bastırmış olduğunuz, bilinç dışınıza ittiğiniz, aslında yapmak istediğiniz fakat çocukluğunuzda buna engel olunan şeydir. Zarar verici etkisi yoksa, korkmayın ve davranışa geçirin.
Mesela, eskiyi anımsatacak bir kaç olay yaşayın. Çocukluk arkadaşınızla buluşup önceden yaptığınız bir kaç aktiviteyi tekrarlayın.
Hiç düşündünüz mü neden çocukluktan bu yana bu arkadaşınızla sürekli berabersiniz?
Çünkü ilişkilerde saf ve sade duygular vardı.
Çıkar ilişkisi yoktu.
Yaptığınız davranışların ardında bir maske yoktu.

Eğer buraya kadar sıkılmadan okumuşsanız, sizi rahatlatacak bir olay gerçekleştirmek istiyorum.

Bu videoyu açın ve, aşağıda ki yazıyı tamamen okuyup bitirdikten sonra uygulamaya başlayın. Emin olun, size çok iyi gelecek.


Rahatlamaya çalışın, aklınızda ki tüm düşünceleri yavaşça kenara koyun.
Rahatladığınız zaman gözlerinizi sakin bir şekilde kapatıp 20 den geriye kadar sayın, kendinizi gevşetin ve 0 dediğinizde çok güzel bir rüya göreceğinizi söyleyin. Bu rüya, çocukluğunuza dair olacak. En mutlu gününüzden bir gün, bir kesit. Trans halinizin 5 dakika süreceğini söyleyin.
Rüyaya daldığınızda, o masum ve maskesi olmayan küçük çocuğu görün…
Ne kadar mutlu ve huzurlu değil mi?
Ona bakarken şu soruları sorun.
Neden değiştik?
Bizi değiştiren neydi?
Acaba ileriye dönük bir mektup yazmak istese, benim şimdiki halime ne yazardı?

Şimdi gözlerinizi açabilirsiniz.

Oturun ve 5 dakikalık huzurunuzu düşünün

Bunu yapmak size ne kazandırabildi?

Unutmayın, dünyaya sığmayacak kadar paranız olsa tek satın alamayacağınız şey geçmişiniz olurdu.

Şimdi son bir istekte bulunun kendinizden ve 5 dakikanızı ayırıp ileri zamanda ki kendinize bir mektup yazın.

Kürşad Polat Psikolojik Danışman Eğitim ve Yaşam Koçu

Bumerang - Yazarkafe

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir