İnsanlar hayal kurar.
İnsanlar hayalleri için çabalar sarf eder.
Peki, insan neden hayal kurar?
Yarının çıkıp çıkmayacağından emin olmadan, insanoğlu neden gelecek yılları için düşünür?
Yapılan yanlış mı?
Aslında hayal kurmamalı mıyız?
Bu konu hakkında yüzlerce soru sorup binlerce görüş alıp hatta milyonlarca araştırmayı bulmak mümkün.
Bunca görüş varken sorular, cevaplar, uzman görüşler. Peki, neden bunların üzerine bir de biz düşünüyoruz ki?
Cevap gayet basit.
Her insanın yaşamsal farklılıklarıdır.
Bugün size yazmış olduğum bu yazıda, tamamen kişisel fikirlerimi sunacağım.
O zaman başlayalım…
Not: Yazının devamını okumadan önce, bulunduğunuz ortamda uzakta bir nesne seçin ve bu nesneye varma eylemi sizin hayaliniz olsun.
Teşekkür ederim.
Hiç düşündünüz mü? Yaşamsal enerjilerimiz nelerdir.
Bizi hayata bağlayan, yıllarca yorulmamıza rağmen bizi bu işlerden vazgeçmememizi sağlayan, bir an durup kafamızı yukarı kaldırıp da bize bazı şeyleri düşündüren şeyler.
İşte bunlardan sadece bir tanesinin adı “hayal”
Hayal insanın ümitlerini pekiştirir.
Hayal insanın geleceğine “belki” ifadesi ile başlayan cümleler kurdurup düzeninin değişebilme olasılığını düşündürür.
Aslında hayal, bir bakıma yaşam ağacımızın kökleridir.
Düşünsenize, hiç hayaliniz yok!
Peki, geleceğe ait bir düşünceniz nasıl kurgulanacak?
İşte bu sebepten dolayı her insanın hayali “olmak zorunda”!
Hayal kelimesinin anlamını bilmeyen bir insan bile aslında bilmeden ve fark etmeden hayal kurar.
Bu beş harften oluşan kelime ne kadar önemli ki.
Ne kadar önemli bakalım mı?
Kurgulayarak devam edelim,
Siz 24 yaşında üniversite bitirmiş bir bireysiniz. Aileniz geçen sene trafik kazasına mağdur oldular. İşsizsiniz.
Ne kadar hayata tutunabilirsiniz? İş hayatınızla bağlantılı olarak meydana gelen Karamsarlıklarınız, bilinmezlikleriniz vs. vs. vs.
Şimdi size bir hayal belirleyelim.
- Siz evlenmek istiyorsunuz,
- İyi bir şirkette güzel maaş ile işe girmek istiyorsunuz.
Şimdi bahsetmiş olduğumuz karamsarlıkların tam ortasına düştüğünüz bir gündesiniz.
Ne yapacağınızı bilmiyorsunuz ve üzgünsünüz.
Birden aklınıza bir hayaliniz geliyor “evleneyim, güzel bir işim olsun ne güzel olur“
Şimdi bu hayallere daldığınız andan itibaren, siz bu hayalleri o dakika yaşamış gibi mutlu olmaya başlayacaksınız. (Aaa hakikaten bazen böyle oluyor. Acaba Neden? Nedeni Not’ta yazıyor.)
Not: Unutmayın Bilinçaltı’nın yer, zaman, mekân gibi kavramları yoktur. Bu sebepten dolayı evlenmek iş gibi kavramları düşündüğünüzde sanki evlenmiş ve işe girmiş gibi mutlu olursunuz. Aynı seviyede mutluluk hormonu(seratonin) salgılanır. Çünkü bilinçaltınız vücudunuza o an gerçekleşti imajı oluşturur. (Kendinizi dünyanın en ünlü kişisi olarak hayal edin, düşünün ve kendinizi izleyin. Fark edeceksiniz ki vücudunuz kasılmaya başlayacak omuzlarınız dikleşecek ve kendinize bir anda öz güven gelecek)
Bunlardan bahsettik ama benim asıl bahsetmek istediğim konu daha farklı bir şey.
Hayallerimiz her zaman olsun, tabi düşünelim kurgulayalım ve bunlar hakkında bir şeyler yapalım.
Peki, her hayalimiz gerçekleşmek zorunda mı?
Bahanesiz her hayalin gerçekleşme ihtimali istatistiksel olarak %99,9 dur hatta %100.
(Tanrı olma, büyük dağları tek elle kaldırma gibi şeyler istemezsek tabi)
Anlatmak istediğim konuya gelecek olursak. Size bir hayal tutturmuştum hatırlıyorsunuz değil mi?
Uzakta bir nesne seçmiştiniz ve oraya ulaşmak artık sizin bir hayalinizdi.
Şimdi ister kalkın ve oraya gidin, isterseniz gitmiş gibi var sayın ve yapmacık şekilde mutlu olun.
Ne oldu biliyor musunuz?
Bir hayalinizi gerçekleştirdiniz.
Sakın, kendinize her zaman küçük hayaller kurun ve gerçekleştirin demek istediğimi sanmayın. Aksine büyük hedefler koyun.
Şimdi, bu hayalinize ulaştınız. Peki, şimdi ne olacak?
Bir konu hakkında bir hayaliniz vardı ve buna ulaştınız, tebrikler!
Fakat farkında olmadığınız bir şey olacak. Aynı konuda vücudunuz daha ilerisi için yeni bir hayal isteyecektir sizden.
Evet, daha iyisi…
Tamam, o zaman o nesnenin biraz daha uzağını seçin. Kalkın gidin ve hayalinizi tekrar gerçekleştirin.
Aynı şekilde, tekrar ve tekrar…
Kısır döngüye mi girdi beyniniz?
Eee bu böyle ne olacak dediğinizi duyar gibiyim sanki!
Evet, işte asıl konumuza ben girmeden siz konuyu anladınız aslında.
İnsan her zaman hayaline ulaşmamalıdır.
Aksine bazı hayallerini sadece düşünmek için bir kenarda bırakmalıdır.
Düşünsenize her hayalinizi gerçekleştirdiniz.
Peki ya şimdi?
Arabanız, paranız, yatınız, katınız her şeyiniz oldu.
Daha ötesi çok işte. Daha ötesi genellikle intihar oluyor.
Konumuzu intihara bağlamıyorum sadece örnek veriyorum. Ailesi milyarder trilyoner olarak dünya’ya gelen çoğu ailenin çocuğu intihar etmiştir.
Neden mi? Çünkü dünya üzerinde onları mutlu edebilecek bir şey yoktur. Zaten her şeye sahiptir.
Demem o ki, hayallerinizi ulaşabileceğiniz ve sadece düşüneceğiniz hayal olarak ikiye ayırın.
Tutup da, “arkadaş bana milli piyango çıkıyor benim bu hayalimdi”. “Eee başlarım böyle hayata deyip sakın canınıza kıymayın”.(Not: Bu tip yaşanan vak’alar da var!)
Örnek olabilecek durum: Bir ev hanımı düşünün. Genellikle evden dışarı çıkmayan birisi olsun, bilgisayar televizyon kullanmayı bilmesin sadece yemek temizlik ve televizyon izlesin. Şimdi böyle bir kişinin sinirli, sürekli agresif vs. Olması çok normal.
Neden mi? Çünkü insanın hayattan beklentisi olmazsa mecburiyetler den yaşamak zorunda kalırlar. Misal çocuğu vardır ve bu durum o kişiyi mecburi yaşama yönlendirmiştir. Eğer hayali yoksa, hayattan bir beklentisi yoksa hatta ve hatta birde tutunacak bir çocuğu dahi yoksa (zorunluluğu yoksa) ne olur? İntihar etmemek için bahanesi kalmaz.
Bu dipnotu neden geçtim. Türkiye de genel olarak ev hanımlarında aynı problemler meydana gelir. Erkek eş diyor ki, benim eşim neden sürekli boş yere benimle kavga ediyor? Neden hep sinirli. E durum bu iken bu bireyin yaşamına son vermediğine şükretmek lazım diyelim.
Demek istediğim konuyu bence gayet iyi anladınız.
Hayal lerinizin bazılarını kenara koyun ve bu hayallerinizi sadece düşünün.
Onları gerçekleştirme eylemi için kendinizi çok yormayın.
Sadece,
Düşünün mutlu olun. Düşünün mutlu olun.
Bunun sonu yok,
Bitmez korkmayın…
Psikolojik Danışman
Kürşad POLAT
Kürşad Polat Psikolojik Danışman Eğitim ve Yaşam Koçu
İlgili
Tek Yorum
Mükemmel olmuş. "Her zaman hayallerinizin peşinden koşmayın" çok doğru bir cümle. Ne yazık ki insanlar hayallerini her zaman gerçekleştirmeye çalıştığından mutsuzluğa yakalanıyor